ABD’li Liderin Türk Düşmanlığı

ABD'li liderin Türk düşmanlığı

HRİSTİYAN OLMALARINDAN KAYNAKLANMAKTADIR

ABD'li liderin Türk düşmanlığı

ABD’li liderin Türk düşmanlığı siyasette arkasına almak zorunda olduğu 100 milyon nüfusa sahip Evangelistin varlığından kaynaklanmaktadır. Sık sık ortaya bos laflarla çıkan, sıradan bir bürokrattan başka bir şey olmayan John Bolton, bu konuda yalnız değildir. Görüldüğü gibi son yazdığı kitap ile eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da ondan bir farkı yoktur.

Henüz Türk düşmanlığını açıkça itiraf etmeyen eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence de aynıdır. Bunlara bir de eski ABD Başkanı Donald Trump Baş Danışmanı Steve Bannon’u da eklemek gerekir. Bunlardan ikisi bana çok yakındır. Diğer ikisi ile benim, diğerlerine nazaran, uzun boylu bir ilişkim olmamıştır. Olsaydı onlarla da benzer bir samimiyetimiz özelde oluşurdu.

Bu açıdan, nasıl olurda ben bu Türkiye ve Türk düşmanları ile bu kadar yakın olabilirim diye bir soru sorulması çok doğaldır. Ne de olsa ben Türkiye’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı ABD’de radyoda çok savunmuşumdur. Hala da heryerde savunmaktayım. Bunu da severek ve bilerek yapıyorum çünkü Bill Clinton’ın dediği gibi: “Çünkü yapabilecek gücüm ve imkânım var.”

ABD’li Liderin Türk Düşmanlığı

Onların İkilemidir, Benim Değil

Bolton, Pompeo, Pence, ve Bannon’un Türk düşmanlığı kendilerine ait bir ikilemidir. Benim onlarla dost olmamda bir ikilem oluşturmamaktadır. Onların sorunu Hristiyan olmalarından kaynaklanmaktadır. Benim öyle bir sorunum da yok.

Onların ikinci sorunu, “Evangelist” Hristiyanları arkalarına almak zorunda olduklarıdır. Bu dördü yalnız değildir. Hiçbir ABD’li lider 100 milyon koyu dindarı kaale almadan siyasete soyunamaz. Dolayısıyla, bunların Türk düşmanlığı gereklilik arz eder.

Evangelistlerin neden Türk düşmanlığını körüklediğine gelince o konu başkadır. Burada o konuyu anlatmak uzun sürer ve düşmanlıklarının bir an evvel ortadan kalkma olasılığı da hayaldir. Bin yıllık düşmanlık bin yılda tersine belki çevrilebilir.

Bu açıdan, ABD’de siyasette aktif bir rol üstlenmiş bir Türk kökenli Amerikalı olarak benim bu gerçeği görmezlikten gelmem mümkün değildir. Bu siyasi ikilemin getirdiği zorlukların üstesinden gelmek ise bazı hassasiyetlere dikkat etmeyi gerektirmektedir.

Mike Pompeo ve Mike Pence

ABD’li Liderin Türk Düşmanlığı

Mike Pompeo ve Mike Pence 2024 yılında ABD Başkanlığına aday olacak iki lider konumundadır. Bunlara ek olarak bir de Florida valisi Ron DeSantis vardır. Ona da soracak olsalar o da Türk düşmanlığını derhal on plana rahatlıkla çıkarır.

Cumhuriyetçi (Republican) Partili tüm başkan adayları birbirlerine benzer konumdadır. Çünkü söz konusu 100 milyon onların tabanını oluşturur. Bir de 70 milyon Katolik kaale alındığında, ABD’deki seçmenin Türk düşmanlığının kaynağı bellidir.

ABD’de din düşmanlığı ve ırkçılık kültürün bir parçasıdır. Anayasa bu durumun önüne geçmek için yasaklamalar getirmiştir. Ancak bu yasaklamalar Anayasaya rağmen, bahis konusu Müslümanlar olunca başka bir uygulamaya dönüşebilmektedir.

Öte yandan, din düşmanlığını güderek siyaset yapmak ABD’deki kültüre ters düşer. Bu yüzden, Türk düşmanlığı yapmak bu zamanda ABD’de başvurulacak en akıllı yoldur. Bunun nedenleri çoktur. Biri seçmenin bilinçsizliğinden kaynaklanmaktadır.

Bu durumu olduğu gibi kabul edip kısasa kısas yaparak yola devam etmekten başka yapacak bir şey yoktur. Dolayısıyla, Cumhur iktidarı doğru yoldadır. İlginçtir ki bu şekilde ABD-Türkiye denge oluşturup birlikte hareket etmeye bile devam edebilir.

ABD’li Liderin Türk Düşmanlığı

Ne Zaman Biter: Donald Trump Örneği

Aynen Donald Trump ile Recep Tayyip Erdoğan arasında olduğu gibi gelecek Cumhuriyetçi Partili lider de benzer şekilde hareket edecektir. Trump 2017 ve 2018’de Türkiye’ye karşı düşman gibiydi. 2019’da birden değişti. Neden acaba? Onun hikayesini bir dahaki sefere yazarım çünkü gelişmelerde benim de doğrudan parmağım var.

Ancak normalde, ABD başkanı, Türkiye’ye karşı, seçilinceye kadar başkadır. Seçildikten sonra bir şekilde değişir. Gerçeklerle yüz yüze gele gele ABD başkanı bu değişime mecbur olduğunu fark eder. Ne de olsa Türkiye öyle sıradan bir ülke ve devlet değildir.

Kısacası, Pompeo ya da Pence’in, 2024’te ABD başkanı olması halinde değişeceği ve Türkiye ile tam düşmanlıktan her zaman uzak duracağı kesindir. Bilhassa ABD, yirmi birinci yüz yılda buna daha da mecburdur. Yirminci yüzyılda yapamadığını bu yüzyılda yapmaya kalkışmayı hayal bile edemez.

Bu açıdan, Bolton bugün demeç vermiş ya da Pompeo kitap yazmış hiçbir anlamı yoktur. 100 milyon Evangelistin kafası zaten yüzyıllardır yıkanmış bir vaziyettedir. “Cehennemde dondurucu bir soğuk olsa bile kimse onları inançlarından döndüremez” diye bir deyim vardır. Onlar için yazılmıştır.

Bu çerçevede, iki yüzlü politikacılar söz konusu 100 milyonu arkalarına alıncaya kadar Türk düşmanlığına her zaman devam edeceklerdir. Ta ki onlara ihtiyaçları olmadıklarını anlayacakları ikinci dönem başkanlık seçimini kazanacakları güne kadar. Bu da 2029 Ocak ayı demektir.

 

 

Leave a Reply