İNGİLİZ GAZETESİ
DE
11 MART’TA BASILAN YAZIM
Trump’ı eleştirenler neye inanacaklarını kendileri belirler ancak, 2016’daki başkanlık yarışına göre mukayese edildiğinde, Trump’ın şu anda çok daha ileride olduğu görülüyor. Bu açıdan bugün İngiltere’nin ve dünyanın bir numaralı gazetesi Daily Mail’de, artık her ay basılan yazılarımın, Mart ayında çıkanında, Trump yine kazanır mı diye soruyorum.
Trump Yine Kazanır Mı?
Donald Trump’ı hesaba katmamak yeni bir şey değildir, ancak bu günlerde yine popüler bir iş haline gelmiştir.
Şu an, becerikli olduğu kanısı çok yaygın olan Florida valisi Ron de Santis’in karşısında Trump’ın hiç şansı olmadığı söyleniyor. Söz konusu valinin 2024 ABD Başkanlığı yarışında, Cumhuriyetçi Partinin kongresinde, Trump’ın en başta gelen rakibi olacağı öngörülüyor.
De Santis, Trump’a göre daha güvenilir ve genç olarak ortaya çıkıyor. Daha çok kişiye ulaşabilen daha iyi bir politikacı. Üstelik bir de kabalığı ve kadın düşmanlığı yok.
Herkesin dilinde olan, Trump’ın fevkalade kötü huyu, onun yeniden başkan olabilme şansını yok etti deniyor. Milyonlarca Cumhuriyetçi Partilinin artık ona oy vermeyeceği söyleniyor.
Hakkındaki Davalar
Trump hakkında bir de Federal hükûmet tarafından açılan davalar vardır. Önde gelen Cumhuriyetçi Partililer onun, bu şartlarda artık, bir fantezi dünyasında olduğunu iddia ediyorlar.
Trump’ı destekleyen Fox News Televizyon Şebekesindeki üst düzey yetkililer bile artık, Joe Biden’a karşı başkanlık seçiminde, sahtekârlık yapıldığı masalına inanarak kaybettiği inancındadırlar.
Seçimlerde kullanılan, oyları sayan makineleri yapan Dominion Voting Systems şirketi, açtığı 1,6 milyar dolarlık dava ile, bu kanıda olan herkesin gözünü korkutmakta olduğunu da söylemek gerekir.
Trump Yine Kazanır Mı?
Ancak Daha Önce Kazandığına Göre!
Her hâlükârda, Trump’a karşı durum ne kadar kötü görünse de, Trump’ın kazanamayacağına inananların, bu sefer de yanılıyor olmaları için çok neden vardır.
Trump 2016’daki başkanlık secimi öncesinde de önemsenmeyen ve dalga geçilen bir aday idi. Ancak seçim sonuçları açıklandığında son gülenin kim olduğunu herkes gördü.
Şu An Önde Gidiyor
Şu an dikkat edilmesi gereken ilk nokta, Trump’ın oy toplamda ne kadar ileride olduğudur.
Seçime daha bir buçuk yıl varken, ona oy vereceğini söyleyenlerin sayısı 30 milyondur. Toplamda 75 ya da 80 milyonun Cumhuriyetçi Partili adaya oy vereceği dikkate alınırsa bu rakam çok büyüktür.
Bir başka açıdan bakıldığında, Trump, Cumhuriyetçi Parti oylarının yüzde 43’unu alacağı ve ikinci De Santis’in yüzde 31’de kaldığı görülmektedir. Adaylığını açıklamış diğer tek kişi olan Güney Carolina eski valisi Nikki Haley, bu günlerde sadece yüzde 4 oranında oy alacak gibi görünmektedir.
Nikki, bir bayan ve güneydeki bir eyaletin eski valisi olarak avantaja sahiptir, ancak şu an ufak bir yemden başka bir şeye benzememektedir.
Kısacası, Trump’ı eleştirenler ne düşünürlerse düşünsünler, Trump bugünlerde 2016’da seçimlere katılacağını açıkladığı güne göre çok daha ileridedir.
Çok Avantajı Var
Trump’ın adını herkes bilir. Nikki Hayley’nin adını kim bilir?
Trump’ın kasası da doludur şu an. Bir de ABD bürokrasisinde ve Kongresinde çok dostu ve destekçisi vardır. Bir zamanlar Beyaz Saray’da oturmuş ve devleti yönetmiş biri olarak, eskisine göre tanıdığı ve bildiği çok şey vardır. Trump bir de, artık seçmenden nasıl oy toplanacağını iyi bilmektedir.
Fox News’e açılan dava Trump’ın adına hiç iyi olmamıştır ancak ona zarar da vermemektedir. Trump’ı başkentteki isyandan dolayı suçlayanlar zaten onu sevmeyenlerdir. Fox News’e karşı açılan dava da öte yandan, Donald Trump’a kırsal eyaletlerde duyulan ilginin büyüklüğünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Trump seçimlerde sahtekârlık yapıldı deyince milyonlarca kişi yeteri kadar delil olmamasına rağmen ona inanmak istemiş ve harekete geçmiştir. Kısacası, Amerika’da, Trump’ın siyasette bıraktığı çok büyük bir boşluk vardır. De Santis bu boşluğu ne kadar doldurmak istese de, 44 yaşındaki başarılı bir vali olarak, Mara Lago’daki malikânesinde oturmakta olan Trump kadar böyle bir büyük boşluğu dolduracak kapasitede değildir.
Biden’a Karşı
Trump Yine Kazanır mı?
Peki o zaman benim de düşündüğüm gibi, Trump Cumhuriyetçi Partinin Başkanlık Adayı seçilirse, o zaman sonuç ne olur?
Trump, Başkanlık Seçiminde Demokratların adayı olması muhtemel gibi görünen Joe Biden’dan çok daha fazla sayıda avantaja sahiptir.
İş o raddeye gelince seçmen her iki adayın Beyaz Saray’da ne yaptığına bakacaktır. Biden bu konuda pek güçlü değildir.
Afganistan’dan ABD askerini çekişinden, NATO zirvesinde Türkiye’nin verdiği ültimatoma ve Sudi Arabistan’ın petrol üretimi konusunda onu açıkça terslemesine kadar her yerde süper güç Amerika’yı rezil etmiştir.
ABD’deki seçmen bu denli rezilliğe alışık değildir ve bu durumu kabul etmez. Seçmen ABD’nin hem içeride hem dışarıda, 2016’ya göre daha berbat durumda olduğu kanısındadır.
Trump Başarılıydı
Seçmen, Trump’ın Çin konusunda ne kadar haklı olduğunu unutmayacaktır. Trump’ın ülkeyi savaştan nasıl uzak tuttuğunu çok iyi bilir. Şu an, hiç bitmeyecekmiş gibi görünen Ukrayna savaşının nasıl ne kadar masraflı olduğunu da herkes iyi bilmektedir. Kısacası, Joe Biden’ın yaptıkları Trump’ın yaptıkları yanında bir hiçtir.
Trump, ABD başkanı iken ülkenin sınırlarını kontrol altına almaya çalıştığı ve bağımlılık yapan ilaçlara ve uyuşturuculara karşı açtığı savaş çok kişi üzerinde olumlu intiba bırakmıştır. Bunlar benim açımdan da ABD için çok önemli iki konudur.
Bir de vergileri düşürmeyi yeğlemiş ve Covid-19’da olduğu gibi bürokratların insanların hayatına çok fazla müdahale etmelerine karşı çıkmıştır. Bu da ona olumlu bakılmasını sağlamıştır.
Tamam, Trump kabadır. Huyu, Cumhuriyetçi Partililer de dahil, çoğu kişiyi rahatsız etmiştir. Ancak buna rağmen yine kazanacaktır.
ABD’de seçimden seçime partisini değiştiren bir kısım seçmen vardır. Bu seçmenler, bu kez muhtemelen burunlarını kapayarak seçim sandığına gidip ona oy verebilirler. Çünkü bu gibileri Trump’a olan desteklerini henüz ifşa etmemişlerdir. Bu seçmenler, bugünlerde, onu Beyaz Saray’a geri göndermekten daha iyi bir seçenek olmadığı görüşündedirler.
Trump Zor Günlerin Adamıdır
ABD’de bu günlerde istikrar yoktur. ABD başkanının, uluslararasında sonu gelmeyen anlaşmazlıklar karsısındaki çaresizliğini gören seçmen artık güvence aramaktadır. Bunu Ron De Santis’de mi bulacaktır? Tabii ki hayır. Biden’da mı bulacaktır? O hiç olmaz.
Soğukta aç ve evsiz olan birine, aş ve barınak verildiğinde, onu sorgulamadan alır. Amerikalıların çoğu bugünlerde kendilerini soğukta aç ve evsiz olarak görmektedirler. 18 ay sonra durumları hem ABD’de hem uluslararasında muhtemelen daha da kötüleşmiş olacaktır.
İşte o zaman Donald Trump çoğu kişiye daha güçlü, inanılır ve güvenilir görünecektir. O şartlarda, Amerikalı Trump’a güvenmezse, kendini daha da büyük bir tehlikeye atmış olmayacak mı?